İNTERNETHABER
100 aydın ve akademisyen bir bildiriyle “Yetti artık! Yolsuzlukları da Ergenekoncuları da AK’lama”çağrısı yapmış.
Aydınlar bildiğiniz gibi. Bazılarını tenzih ederek söyleyebilirim ki onlar için düşünmek, çözüm üretmek, adil olmak zor, taraf olmak kolay.
Fakat Cemaat’e yakın medya bildiriden pek memnun. Onlara göre Başbakan Erdoğan denize düştü yılana sarılacak.
“Kendi yolsuzluklarını unutturmak için Ergenekoncuları kazanma çabasında.”
Diyelim ki dedikleri doğru: “Erdoğan kendini kurtarmak için darbecileri serbest bırakıp, tüm kazanımları heba edecek.”
Peki bu kimin suçu? Erdoğan’ın mı yoksa bütün davaları kendi hesapları için sulandıranların mı? Kim bu davaları toplumun gözünde değersiz hale getirdi? Darbecilere olan öfke ‘merhamete’ nasıl dönüştü?
Kimler toplumun gözünde darbeci damgası yemiş insanları kahraman yaptı?
Telefonlara sahte kayıtları kim yükledi? Telefonuna sahte kayıt yüklenen teğmen 16 yıl hapis cezası alırken bu kayıtları yükleyen polisleri kim akladı?
Komutanların kız çocuklarının odasına kamerayı kim koydu? Bunu utanmadan kim savundu?
Balyoz’da abartılı sahte delilleri kim üretti?
Bu ülkede genelkurmay başkanlığı yapmış birine hangi delillerle terör örgütü lideri dendi?
Sanıkları 2-3 yıl içeride tutulan davalar nasıl birden buhar oldu?
Üyesi dedikleri terör örgütünün tüm mensupları serbest bırakılırken Hanefi Avcı niye içeride kaldı?
Emir komuta zinciri içerisinde bir seminere katıldı diye onlarca generale kim, hangi hesaba matuf akıl almaz cezalar yağdırdı?
Darbecilerin gerçek suçları yeterince korkunçtu. Öyle değil mi? Peki sahte delile, iftiraya, ‘sehven’ yapılan numaralara niçin ihtiyaç duyuldu?
Her şeyden önemlisi tüm bu yargısal cinayetlere en güçlü medya desteğini kim sağladı?
Cemaat, Ergenekon ve benzeri davalardaki tutumunu unutmuş gibi davranıyor. Bizden de aynısını bekliyor.
Doğru iktidar da bu hukuksuzluklara bir yere kadar ortaktı. Fakat, İlker Başbuğ olayından sonra tutumunu değiştirdi ve davalardaki tuhaflıklara dikkat çekmeye başladı.
Erdoğan’ın davalardaki abartılardan şikayeti yolsuzluk operasyonu ile başlamış değil.
Kısacası toplumun darbecilere olan kızgınlığını kurumsal hesaplarınız ve öfkeniz için sermaye yaptınız ve o sermayeyi pervasızca harcadınız.
Şimdi benzer yöntemi yolsuzluk operasyonlarında uyguluyorsunuz.
Şimdiki sermayeniz yolsuzluklara duyulan öfke. Operasyonlardaki abartı, önceden sızdırma, intikam, siyasi hesap… Hepsi gerçeğin önüne geçti.
Sizin tarzınız, yönteminiz yolsuzluk davalarını bile değersiz hale getirdi. Savunan siz olduğunuz için insanlar iddialara inanmakta tereddüt ediyor.
Bu sorunlu imajınız ve yönteminiz gerçek suçlular için birer sığınağa dönüştü. Farkında mısınız?
Çünkü insanlar işlenen suça değil, sizin niyetinize bakıyor. Suçu sorgulayacaklarına bununla ne elde etmeye çalıştığınızı sorguluyorlar.
3 yıldır bu tutumunuzun neden olduğu felakete dikkat çektik.
Hiçbir uyarı etki etmedi.
Şimdi yargının neden olduğu adaletsizliklerin giderilmesinin önüne geçmeye çalışıyorsunuz.
Gerçekten ayıptır. Aydınları bilemem ama toplumun hala adalet duygusu var.
Ne yapalım? Başbakan Erdoğan’a yarayacak diye hayatı karartılan onlarca suçsuz, günahsız insanın hapiste çürümesine göz mü yumalım? Bunu mu istiyorsunuz?
Bu birikiminizle, çalışkanlığınızla, azminizle ülkeye çok büyük hizmetler edebilirdiniz. Ne yazık ki hem kendinize hem de ülkeye büyük kötülük ettiniz.